27 Ağustos 2013 Salı

Yoksun

Yoksa eğer bana saygın,şu ezanlara saygın olsun.
Her okunuşunda, seni bana getirmeleri için dua ettiğim ezanlara.
Ne kadar dönemeyeceğini bilsem de,her defasında yenmeden yenilmeden dua ettiğim,
Ezanlara saygın olsun.

Senin kadar sevememiş olsam da denizleri,güneşi.
Senin kadar dokunamamışsam da Rabbın eline,
Bırak inanmadan ettiğim duaları,özgür kıl..

Sana inat devam ediyorum,yenmeden yenilmeden.
Ağlamadan,gülmeden.
Sevmeden,sevilmeden.
Sonunu göremeden bu ummanda yüzüyorum ardıma bakmadan.

Sen bu kadar bencil miydin sevdan da bilemiyorum.
Çok değiştin ölmeden önce,
Çok değiştirdin.
Sensiz her güne bir çentik atmaktan yoruldum.
Mutsuzluktan sızlanarak yazmaktan yoruldu ellerim.
Kalemlerim bitti,sayfalar tükendi,ben yoruldum.
Seni düşünmekten,seni düşlemekten,
Gitmeseydin ne olurduları hesaplamaktan,
Gittin ya ben şimdi ne yaparım diye çare aramaktan her derde,
Yoruldum.

25 Temmuz 2013 Perşembe

Ait

 Söylenecek sözlerimin hepsi bitti.Şimdi ise sözun bittigi yerde sıkışıp kaldım.
 Hiçbirşey eskisi gibi degil.Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak.
  Evimize hoşgeldim.Eski hayatıma veda edebilmek için.Tum eşyalar bana yabancı ben onlara.Baktıgımda eskisi gibi içimi ısıtmıyor eski sıcak yuvamız.Mahalleden geçerken baktım onlarda yabancı.Guluşerek alışweriş yaptıgımız manav,hiç gitmedigin ama her geçerken kolay gelsin dedigin berber,ufak tefek şeyleri satın aldıgımız ve halimizi hatrımızı sormadan geçmeyen mahalle bakkalımız...Her biri birer yabancı şimdi bana.Hiçbiri içimi ısıtmadı yanlarından geçerken.Evimize dogru merdivenlerden çıkarken bi tereddut yaşadım.Hangi daireydi diye.Bi zile bastım,yanlış zile basmışım.O kadar yabancılaşmışım.Halbuki evimiz 3.Kattaydı ve nefesinin tıkandıgı yerde biterdi dairemizin bulundugu merdivenler.Onu bile unutmuşum.
  İçime bir ateş duştu eve girdigimde.Sen yoksun,eski sıcaklıgı yok evin.O eski kokusu bile gitmiş,herşey degişmiş.2,5 sene yaşadıgım evin banyo duvarlarını dahi yadırgadım.Kurutma makinemizi görunce benim oldugunu çok sonra anladım.O lanet muslukların sadece kırmızı tarafının aktıgını mavilerin bozuk oldugunu bile unutmuşum.
  Mutfakta yine bulaşık dolu ama eski bardaklarımız yok.Yerlerini yeni bir suru başka,yabancı bardak almış.Kultablamız yerinde.Şimdi onu kullanıyorum.Sarılsam mı bilemedim koltuklarımıza,yatagımıza,bilgisayar masamıza.Çok özlemişim ama dönuşu yok bu gidişin.Tek yöne kesti kader biletimi.Evim evim diye herkese anlatır severdim evimi fakat artık bana ait degil burası.
  Bu gelişim herşeye ve herkese veda etmek için.Bu şehri terk etmek için burdayım.Hep birilerine ve birşeylere veda etmek için yaratıldım sanki.Nereye bu gidiş diye soruyorum bazen kendime.Cevap veremiyorum hiç.Ama artık kabullenemiyorum bu durumu.Kader hep terk etmeyi reva göruyor bana.Halbuki benim tek istedigim gidişler degil,oldugum yerde kalışlar.Öyle kalışlar hayal ediyorum ki bazen gömuldugum bir şehir,beni sewen bir şehir.Beni hiç terk etmeyip kucaklayacak bir şehir.Hiçbir yere ait degilim sanırım.Şu koskoca dunyadaki hiçbir yere ait degilim.Hiçbir yer beni kucaklayabilecek kadar çok sevemiyor.Hata bende mi bilmem ama bildigim tek şey şu ki;çaresiz,bitkin ve yorgunum.Şefkate ve huzura çok ihtiyacım var.İçten bi sarılışa,kardeşimin yaptıgı gibi bol tukuruklu bir öpucuge...Çok ihtiyacım var.
  Sıgamıyorum hiçbir yere...
  Bu gidiş tek yön.
  Bu gidiş bir terk ediş.
  Bu gidiş ölum sessizligi adeta.
  Bu gidiş giderken son kez arkana bile bakmadan özlem duymadan,sevmeden,sevilmeden geçmiş bir gidiş.
  Bu gidiş geçmişi terk ediş.
  Bu gidiş aptal bir direniş.
  En önemlisi de bu gidiş bir veda ediş bir daha dönmemek uzere.
  Öyleyse gidiyorum arkama bile bakmadan önunu göremedigim bir yolda...

26 Mart 2013 Salı

Sen Kimsin?

 Evet.Bana yakışmayacak bir şey düşünemiyorum bu dünyada.Her türlü iyilikte yakışır bana her türlü kötülükte.Bende öyle bir şey var ki bana her şey yakışır.Amma velakin bunu sadece ben bilirim.Nitekim kimse benim kötü bir insan olabileceğime ya da kötü bir şey yapabileceğime ihtimal vermez.Onlar bana yakıştıramaz çünkü.Ammaaa yakışmasaydı bu zamana kadar iyiliğim kadar kötülüğüm de dokundu insanlara.O zaman onları yapmazdım.
 Günahsız,hatasız insan olmaz.Herkes bir şekilde -nefsine mi dersin artık yoksa iradesine mi- bir yerlerde bir yerde acı çektirmiş ya da bilerek canını yakmıştır birinin.İnsan egosu bu hiçbir zaman boş durmaz.Sen iyi bir insan olmaya çalışsan da o seni bir şekilde ele geçirir.Küçük bir çocuğa nasıl ki çok kolay bir şekilde yalan söyletebilirsin ya da bir çocuğun elinden şekerini elinden alabilirsin asılsız bir vaat ile.İşte aynı şekilde egonda seni kandırır bu şekilde.He şöyle insanlar var;'ben asla hata yapmam.Ben çok iyi bir insanımdır ki; Allah herkesin kalbine göre versin bana da aynı şekilde.'.Yok öyle bir dünya kardeşim! Sende kötüsün.Bak ben burda inkar ediyor muyum ne olduğumu?Sende etme.Çok inandığın,taptığın,istediğin her şeyi elde etmek için ona ellerini açıp dua ettiğinden kaçamazsın.Bana yalan söylemeye çalışsan da,kendini kandırsan da...
  İnsan neden dua eder?Ne isterse onun için,onu elde etmek için.Biri için dua edersin çok sevdiğin bir insandır.Onun iyi olmasını istediğin için dua edersin(Sevmediğin insana etmezsin amma).Bir araba istiyorsundur bir sevgili istiyorsundur ,seni her şeye rağmen sevebilecek.Hep istiyorsundur.Bunun karşılığında inancın gereği belki ibadetini yapıyor ya da yapmıyorsun.Ama istemekten de hiçbir zaman vazgeçmiyorsun farkında mısın?Peki sen kimsin de bu hakkı kendinde buluyorsun?Ne özelliğin var da istediğin bir şey olmadığında isyan bayrağını çekiyorsun hemen öyle.Ne yaptın be bu zamana kadar insanlık için?Kaç kere düşündün durumu senden kötü olan insanları?Ne zaman düşündün yağmur yağarken,fırtına koparken kediler ne yapıyorlardır acaba diye?Ormanları da yok ediyoruz ama acaba bir ağaç kesilirken o da feryat ediyor mudur bir insan gibi can verirken? Hiç mi düşünmedin yani?E sen egosuna sürekli yenilen bi zavallısın o zaman.E ne diye kötü bir insan olduğunu kabul etmezsin madem öyle ey Ademoğlu?
seni çok sevecek ya da cennete gitmeyi
  Bu sefer hep sana sorularla geldim.Bu yazımda senden hesap soruyorum.Hesap ver bana sen kimsin?


  Sen insansın dostum.Sen iyi olduğun kadar kötüsünde.Belki yaptığın kötü ne varsa lanet ediyor çok pişmanlık duyuyorsun.Belki pişmanlık duyduğun halde aynı hatayı tekrara düşüyorsun.Lanet ediyorsun kendine belki.Sen böyle bir insan mısın?Senin kendine bunu yapmaya hakkın var mı diyorsun kendine.Var.Dedim ya sen insansın.İnsan ki;her ne olursa olsun sadece ömrünü nihayetine erdirenekadar insandır.O saatten sonra topraksın o saatten sonra fidansın o saatten sonra zaten sen bir külsün avucumun içindeki.Nefes aldığın sürece kendini sorgulamayı bırakma.Her zaman sor kendine ben kimim diye,benim sana sorduğum gibi.Ancak o zaman iyi bir insan olma çabası içerisinde son nefesini verebilirsin...