27 Mayıs 2012 Pazar

Aşkla Karışık İnsan Modeli

  Kafa karışıklığı.
  Bendeki durum bu.
  Hep arada kaldım.
  Kimi sevdiğim konusunda hep bi arada kalmışlığım vardır.Hiçbir zaman emin olamadım kimi seçmem gerektiğini.Hep gidenin arkasından baktım,geleni gülümseyerek karşıladım.Ama ilerde aradan 10 yıl geçse de eskiyi hep hatırladım.Onun kim olduğunu hatırladım,eskiyi yad ettim.Karşımdakine ihanet mi bilmiyorum ama hatırlamak istiyorum.Bu arada kafamda karışıyor elbet.Yaaa şöyle yapsaydım,böyle deseydim ne olurdu diye.Böyle düşünmenin kimseye faydası yok bunu biliyorum.Fakat elimde değil.
  Ne yaparsam yapayım,kim olursam olayım,kimle olursam olayım yine de bir şekilde aklımın bir köşesinde hayatımda yer almış tüm insanlar kalıyor.
  Ya doğru insan?
  Kimdir o?Nasıl anlarsın o adam olduğunu?Şuan birlikte olduğun adam seni çok mutlu etse de daha önce sevdiğin adam yine de ara sıra aklından geçiyorsa?O zaman doğru insanın yanında değil misindir,sırf aklından geçiyor diye?Aklındaki insanla birlikte olman mümkün değilse peki?
  Hep o adam doğru insandır kafanda aslında.Herkesin bi mazide yarım kalmış eski aşkı vardır ve hep şuan beraber olduğu kişi mantıklı diğeri aşk doğuran doğru kişidir.Ne kadar doğru bu düşünce?Hangisini seçmeli?Eskide kalan geri gelemeyeceği için mi doğru insan olarak bellenir ve hiç unutulmaz?O yada bu sebepten ayrılmışsındır ve hep aklında kalır.Kafanda kurduğun ufak hayallerde o hep doğru insandır.Doğru ama yanlış insan...
  Aslında yapmamız gereken en doğru şey şuan mutlu olup olmadığımızı kendimize sormamız ve bir cevap alabilmemiz olur.Gerçekten hayatındaki kişiyle mutluysan herşeye rağmen doğru insanı araman yersizdir.Sonuçta bir yerde devreye girecek KADER bir yerlere bizi bekliyor olacak.Anı yaşamak her zaman doğru sonucu vermese de eskiyi düşünmek ne sana ne karşındakine birşey kazandırmayacaktır.Dediğim gibi önemli olan şuan mutlu musun değil misin?Buna bir cevap bulabilirsen eğer olay bitmiştir.Doğru ya da yanlış insanı bulmak değildir marifet.Marifet kendini mutlu hissedebilmektir yanında olan insanla.Mutlu olan olmayan herkese selam olsun...

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Kalbinin Sesini Dinlemek mi?

Kalbim mi?Vicdanım mı?Bu soruların cevabını bulduğum zaman kimseyi istesem de üzemeyeceğim.Duygu karmaşası içindeyim.Acaba arasam mı?aramasam mı? diye.Arasam daha mı çok üzülür?Aramasam kendine dert ederde daha mı kötü olur?Bir türlü ne yapacağıma karar veremiyorum.Bu zamana kadar 'kalbimin sesi'yle 'mantığı'mın ayırdına varmış bir insan değilim.Malesef ki düşündüklerimi direkt uygularım.O anda birinin kalbi kırılırsa diye düşünmem çoğu kez.Herkes kadar patavatsızım.Yerine ve adamına göre...
 'Kalbinin sesini dinle.' dendiğinde insanlar ne yapıyor?Tamam birini seversin bu kalptendir.Ama O kişiye karşı davranışların neye göre yüreğinden gelir?Her yumuşak davranışımızın simgesi midir kalpten gelmek?Böyle olduğuna inanmıyorum.Her sert veya kırıcı davranışta ya da ayrılıkta;'mantığıyla hareket ediyor.' demek yanlış.Çoğu kararımızı mantığımızla veriyoruz çünkü.Ama neye göre ayırt edebiliyoruz bunu hala anlamış değilim.
 Düşünüyorum...İnsanlar birini severken başka bir kişiyi daha sevebilir mi diye?Sevemez diyorum içimden.Mantıksız geliyor.Büyük ihtimalle bu sorunun cevabında gizli,aradığım cevapların bir kısmı.
 Bir insan iki kişiyi birden sever bu kendisine de mantıksız gelir ama sever elinde değildir.Kalbinden gelir.Öyle tahmin ediyorum ki; birini seçer sonunda.Kaybetmekten en çok korktuğunu tercih eder.Ama o zamana kadar aldığı 'ikisini beraber yürütme fikri'nden kendini alamaz.Kapılır bir anda.Sonra düşündükçe ve yaşadıkça böyle sürmeyeceğinin farkına varır ve en mantıklı olanda karar kılar ve birini seçer.
 Kolay anlatıyorum tabi.Yaşaması güç,anlatması basit olaylar bunlar.Ama ancak aklıma böyle bir örnek geldiği için bir cevap bulabildim.Peki aradığım cevabın diğer kısmı nerde?'Kalbimin sesini nasıl dinleyebilirim?'.Düşündüklerimin hangisi mantık hangisi kalben süslenmiş fikirler?
 Cevap bulamadım...Kafa yine kazan desenize.