'Kalbinin sesini dinle.' dendiğinde insanlar ne yapıyor?Tamam birini seversin bu kalptendir.Ama O kişiye karşı davranışların neye göre yüreğinden gelir?Her yumuşak davranışımızın simgesi midir kalpten gelmek?Böyle olduğuna inanmıyorum.Her sert veya kırıcı davranışta ya da ayrılıkta;'mantığıyla hareket ediyor.' demek yanlış.Çoğu kararımızı mantığımızla veriyoruz çünkü.Ama neye göre ayırt edebiliyoruz bunu hala anlamış değilim.
Düşünüyorum...İnsanlar birini severken başka bir kişiyi daha sevebilir mi diye?Sevemez diyorum içimden.Mantıksız geliyor.Büyük ihtimalle bu sorunun cevabında gizli,aradığım cevapların bir kısmı.
Bir insan iki kişiyi birden sever bu kendisine de mantıksız gelir ama sever elinde değildir.Kalbinden gelir.Öyle tahmin ediyorum ki; birini seçer sonunda.Kaybetmekten en çok korktuğunu tercih eder.Ama o zamana kadar aldığı 'ikisini beraber yürütme fikri'nden kendini alamaz.Kapılır bir anda.Sonra düşündükçe ve yaşadıkça böyle sürmeyeceğinin farkına varır ve en mantıklı olanda karar kılar ve birini seçer.
Kolay anlatıyorum tabi.Yaşaması güç,anlatması basit olaylar bunlar.Ama ancak aklıma böyle bir örnek geldiği için bir cevap bulabildim.Peki aradığım cevabın diğer kısmı nerde?'Kalbimin sesini nasıl dinleyebilirim?'.Düşündüklerimin hangisi mantık hangisi kalben süslenmiş fikirler?
Cevap bulamadım...Kafa yine kazan desenize.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder